Kornea Bozukluğu Kornea, gözün en ön tabakasında yer alan, ışığı odaklamak ve dış etkenlerden korumak için özel olarak şekillenmiş saydam bir dokudur. Gözün en kuvvetli ve odak kırıcı ortamı olan kornea, ışınların retinaya odaklanması için önemli bir rol oynar. Kornea, yapısı itibarıyla damar içermeyen ve saydam bir yapıya sahiptir. Damarsız olmasına rağmen, sinir dağılımı cilt ile karşılaştırıldığında 300-400 kat daha yoğundur. Gözde bulunan kornea, besin ihtiyacını gözyaşları ve göz içi sıvısında bulunan oksijenden alır. Göz içindeki sinir lifleri sayesinde göz kırpma refleksi uyarılır ve böylece kornea tabakası gözyaşları ile sürekli ıslak tutulur. Bu ıslaklık sağlanamıyorsa, kornea bozukluğu şüphesi göz önünde bulundurulmalıdır. Kornea Bozukluğu Sonucu Oluşan Hastalıklar Korneanın saydamlığı doğuştan gelen genetik faktörler, travma, mikroplara bağlı enfeksiyonlar ve cerrahi müdahaleler sonucu bozulabilir. Kornea tabakasındaki saydamlık kaybı, görme kalitesinin azalmasına yol açar. Korneanın bu tür etkilerden zarar görmesi görme kalitesini azaltmakla kalmaz, aynı zamanda ağrı, yanma, göz içinde batma ve ışık hassasiyeti artışı gibi şikayetlere neden olabilir. Bu tür nedenlere bağlı olarak sıkça görülen kornea hastalıkları şunlardır:
Kornea Bozukluğu Muayene Yöntemleri Kornea bozukluğu şüphesi taşıyan bireylerin muayenesinde çeşitli tetkikler yapılır. Bu tetkikler şunlardır:
Yapılan tetkikler sonucu kornea bozukluğu tespit edilen bireyler cerrahi tedavi görebilir. Korneanın işlevini tamamen yitirmesi durumunda yeni bir kornea nakli gerekebilir. Göz sağlığımız için, yılda en az bir kez göz muayenesi yaptırmayı ihmal etmeyelim. |